Kuruluşlar multi-cloud benimserken, workloads’lar her yerde çoğalmaya devam etmektedir. Her iş yükünün, optimum dağıtım konumunu tanımlayan kendi gereksinimleri vardır. Sonuç olarak, çoğu kuruluş, geleneksel altyapı,üçüncü taraflarca barındırılan birden multi cloud ve şirket içinde çalışan iş yüklerine sahiptir. Geleceğe baktığımızda, kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki, şirket içi de dahil olmak üzere her yerde daha fazla iş yükü olacaktır.
Şirket içinde çalışan iş yükleri, yerellik, düşük gecikme süresi, performans, öngörülebilir maliyet ve çok daha fazlası dahil olmak üzere çeşitli avantajlardan yararlanır. Ancak, cloud‘ta bulunan yenilikleri kaçırabilirler.
Ayrıca, deployment bir ortam söz konusu olduğunda, iş yükleri altyapı silolarına ve multiple operating modellerine yayılarak yönetimi zorlaştırabilir. Altta yatan altyapı kaynakları, BT üretkenliğini ve operasyonel verimliliği sağlamak için gereken araç setiyle birlikte gelmeyebilir. Public cloud avantajları, şirket içi iş yükleri tarafından cloud’a taşınmak zorunda kalmadan kullanılabilirse ne olurdu? Yeni geliştirmeleri hızla takip ederken bakım yüklerini hafifleten SaaS aracılığıyla yeni yeteneklere erişilebilseydi ne olurdu? Ya hizmetler ihtiyaç duyulduğunda tüketilebilseydi ve talep arttığında kolayca artırılabilseydi?
vSphere+ Standard sürümü ile beraber farklı ortamlar ve iş yükü türleri için vSphere ürün ailesinden farklı sürümler seçmekte VMware Cloud Konsoluna bağlamak ve Cloud hizmetlerinin ve merkezi yönetimin avantajlarından yararlanmak istenmektedir. vSphere Enterprise Plus’tan vSphere+’a geçmesi çok kolay bir geçiş olsa da, vSphere Standard sürümü üzerinde çalışan ortamlar, vSphere’in yalnızca temel özelliklerini kullanmak için uygun olabilir, ancak yine de cloud bağlantısının avantajlarına ihtiyaç duymaktadır.
vSphere+’a benzer şekilde, vSphere+ Standard sürümü de per core başına metriğe sahip bir abonelik olarak mevcuttur ve keys aracılığıyla lisans yönetimi gerektirmez. vSphere+ Standard aboneliği, vSphere Standard’ın yanı sıra vCenter Standard’ı da içerir ve müşteriler ihtiyaç duydukları kadar çok vCenter örneğini deploy edebilir.
vSphere+ Standard’ın bazı temel avantajları;
Boost productivity with admin services: Cloud Konsolundan yararlanıp cluster kapasitesini, uyarı durumunu, güvenlik durumunu merkezi olarak yönetebilir ve izleyebilirsiniz. Herhangi bir vSphere cluster’ına VM’ler sağlayabilirsiniz. vCenter örneklerinin lifecycle management basitleştirebilirsiniz. Yeni özelliklerin daha hızlı deployment’a izin vererek güncellemelerin bakım aralıklarını azaltmış olursunuz.
Transform on-premises infrastructure with cloud integration: Hosts ve Workloads herhangi bir kesinti veya değişiklik olmaksızın vSphere+ Standard ile mevcut şirket içi vSphere deployment yerinde geliştirirken cloud hizmetinin faydalarınıda görebilirsiniz. Felaket kurtarmayı hızlandırıp, fidye yazılımına karşı koruma sağlayan ve kapasite optimizasyonunu ve planlamayı basitleştirebilir, daha fazlasını geliştirme aşamasında olan eklenti cloud hizmetleri ile gerçekleştirebilirsiniz.
Resim-1
VMware, müşterilerin mevcut kalıcı lisanslardan aboneliklere kolayca geçiş yapmasına yardımcı olmak için Temmuz 2022’de bir Abonelik Yükseltme Programı (SUP) başlattı. Kalıcı lisanslardan aboneliklere geçerken, bir müşterinin abonelik metriği CPU başınadan per-core başına geçiş yapmaktadır. İlk yükseltme ile bir müşteri, sunucu yapılandırmasına bağlı olarak 32 core hak kazanmak için CPU başına kalıcı lisansını takas edecek, ancak yalnızca 16 core için ödeme yapacaktır. Yenileme zamanında müşteri, hak kazanılacak toplam core sayısı için ödeme yapacaktır.
vSphere+ Standard’ın piyasaya sürülmesiyle VMware, SUP’yi bu yeni sürüme genişletiyor, böylece müşteriler vSphere Standard lisanslarından vSphere+ Standard aboneliğine kolayca geçiş yapabilmektedir.
vSphere Ürün Grubu Karşılaştırmasında vSphere+ Standard’ın temel özellikleri içeren ürün tablosu karşılaştırmasına buradan ulaşabilirsiniz.